ALKALİ YAŞAM
Alkali formdaki
mineraller 5 adettir, bunlar, Kalsiyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum ve Demir
mineralleridir. Bütün bu mineraller sağlıklı alkali bir çevre yaratmak için çok
önemlidir. Bu mineraller asidik minerallerle birleşerek toksin maddeleri
vücuttan atarlar.
Alkali yiyecekler ve Su,
bize yapışkan sümüksü maddelerden temizlenmiş bir bünye kazandırır. Sümüksü
maddelerden arınmış bünyenin manası; sinüs tıkanıklıkları, kronik lenfatik
tıkanıklıklar ve şişlikler, akciğerlerde sıvı birikimi sorunları, mafsal
kireçlenmeleri, kalsiyum eksikliği vs gibi sorunlardan uzak kalmaktır.
Vücutlarının pH'ını etkin
biçimde kontrol altında tutan kişiler, hafif Alkali derecedeki vücutlarının
herhangi bir yerinde ağrı veya adale krampı ile karşılaşmaz, duygusal ve
zihinsel olarak pozitif ve berraktırlar. Sonuç mükemmeldir çünkü hücreler
olması icap ettiği gibi sağlıklı Alkali bir ortam içindedirler (tıpkı ana
karnında alkali-su kesesi içinde gelişen bebek gibi).
Düşünceler ve duygular,
vücut kimyamızı değiştiren güçlü etkinliklerdir.
Mutlu insanlar daha
sağlıklı ve uzun yaşarlar çünkü pozitif davranışlar Alkali bir ortam
yaratılmasına sebep olur, negatif düşünceler ve duygular ise vücudumuzda asidik
artıklar oluştururlar.
Yapılan gözlemlere göre
uygun beslenme diyeti yaparak sağlıklı yaşayan insanların görünümleri hoş,
davranışları neşeli olmaktadır Bunun tersine, düşünceli ve agresif
duygulu insanlar sağlıkları için iyi beslenseler dahi, negatif duygulardan
arınmadıkça yeterince sağlıklı olamamaktadırlar.
Zihinsel ve duygusal
enerjinin pozitif olması taze sebze ve meyve kadar etkin olup vücut pH ı
üzerinde de güçlü biçimde etkindir.
Güneş ışığı da insan
vücudunun asitidesinde önemli derecede etkindir. Alkalite güneş ışığının tam
spektrumu ile etkinlik kazanır. Tersi de doğru olup güneş ışığının yokluğunda,
karanlıkta vücut hücrelerimizde asit oluşur.
Bağışıklık sistemi, deri
ve cildin diri kalması, vitamin D üretimi gibi süreçler Alkalite ile çok yakın
ilgilidir. Unutmamalıdır ki uzun süreli sağlık ve iyilik için çabucak bir çare
bulunamaz.
pH değerinin
sağlığımız için önemi nedir?
“Asidik bir vücut
hastalıkları kendine çeken güçlü bir mıknatıstır.” Bu nedenle de vücudun pH
değerini olması gereken seviyede dengede tutmak, sağlıklı olmak ve iyi
hissetmek için atılabilecek en büyük ve önemli adımlardan biridir.
Sağlıklı bir
vücudun pH değeri ne olmalı?
Vücudumuzun değişik
organlarının pH değeri, söz konusu organların fonksiyonlarına göre değişiklik
gösterirken, hücre, doku ve organlarımıza oksijen, su ve diğer besinleri
taşımak ve atıkları boşaltmak için aracılık eden kanımızın ideal pH değeri 7,35
olarak ifade edilir ve 7,35 – 7,45 aralığı genel anlamda sağlıklı olarak
değerlendirilir.
Bu seviyenin altı ve üstü
vücutta türlü rahatsızlık ve hastalık oluşumuna uygun bir ortam olduğu anlamına
gelir ve pH 7,0 seviyesini nötr olarak kabul edersek 7’nin altındaki değerler
asidik, 7’nin üstündeki değerler de alkali olarak adlandırılır. Bu nedenle
sağlıklı bir beden için pH değeri olarak 7,35 – 7,45 aralığında olması istenen
kanımızın sağlıklı olduğunda hafif alkali bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz.
Asidik bir
ortamda ne gibi sorunlar ortaya çıkar?
• Vücudun mineral ve
diğer besinler ile ilgili emilim kabiliyeti azalır.
• Hücrelerdeki enerji
üretimi düşer.
• Vücudun hasar görmüş
hücreleri onarma gücü azalır.
• Vücudun zararlı ağır
metalleri vücuttan atma -temizleme- gücü azalır
• Tümör hücrelerinin
gelişimini destekleyen bir ortam yaratılmış olur.
• Vücut kronik yorgunluk
ve diğer hastalıkların oluşumuna uygun, açık, bir duruma gelir.
Özetle; ph 6,9 gibi oldukça hafif
denilebilecek asidik ortam bile birçok hastalığın oluşum ve gelişimi için
“uygun bir ortam” anlamına gelir.
Asidik vücut sorunu,
ağırlıklı olarak hayvansal gıdalarla beslenen toplumlarda daha sık görülür ki
bunun ana sebebi et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi ağırlıklı asit üreten
gıdaların alkali olan taze sebze gibi gıdalara göre daha yoğun
tüketilmesidir.
Buna ek olarak, işlenmiş
beyaz un, şeker gibi gıdalar, işlenmiş içecekler ve kahve gibi alışkanlıklar da
vücutta asidik bir ortam oluşumuna destek olurlar.
Ayrıca Aspartam
gibi yoğun miktarda asit oluşumuna sebep olan maddeler içeren tatlandırıcıların
da vücudumuzdaki asit oluşumuna katkısını unutmamak gerekir.
İşte tüm bu nedenlerden
dolayı vücudumuzun asidik ortamını dengelemek ve pH seviyemizi istenen şekilde
düzeltmek, 7,35-7,45 seviyelerinde dengelemek, istiyorsak yapabileceğimiz en
iyi şeylerden biri yaşam biçimimizi gözden geçirmek ve zararlı olan her şeyi
hayatımızdan yavaş yavaş da olsa çıkarmak için karar alarak küçük adımlarla da
olsa uygulamaya geçmektir."
Neyi, ne
oranda tüketmeliyiz?
"Sağlığımızı korumak
için, gıdalarımızın yüzde 75’inin alkali ve yüzde 25’inin asit oluşumunu
destekleyen türde olması önerilir.” Tedaviye destek amaçlı beslenmede ise bu
oranın yüzde 80-90 alkali, yüzde 10-20 asit şeklinde olması gerekir.
Peki, alkali
ve asidik gıdaları nasıl ayırt edebiliriz?
Genel olarak ne nedir
sorusunun cevabı ise şöyle verilebilir;
• Yeşil taze ve çiğ
sebzeler, bezelye, fasulyeler, katkısız baharatlar, çiğ kalın kabuklu
kuruyemişler ve çiğ çekirdekler gibi besinler ALKALİ ortam oluşumunu
desteklerler.
• İstenmeyen asidik ortam
oluşumunu destekleyen gıdalar ise et, balık, kümes hayvanları, yumurta,
tahıllar ve bakliyat olarak özetlenebilir.
Asidik bir
vücudu nasıl ALKALİ’ye döndürebiliriz?
Asidik bir vücut
hastalıkları kendine çeken güçlü bir mıknatıstır ve yediğimiz ve içtiğimiz her
şey vücudumuzun pH seviyesini etkilediği içindir ki “denge sağlıklı bir bedenin
anahtarıdır” denilebilir.
Aşağıda vereceğimiz
listeler vücudunun pH seviyesini ayarlamaya ve dengede tutmaya çalışan kişiler
için bir rehber olabilir.
Listeler hazırlanırken pH
seviyeleri 0-14 aralığında dikkate alınmış ve 7’nin altı pH derecesine sahip
olanlar ASİDİK (düşük oksijenli) ve 7’nin üstü pH
derecesine sahip olanlar da ALKALİ ortamı
destekleyenler olarak gruplanmıştır.
Listelere geçmeden önce
gıdaların vücudumuzun asit/alkali dengesi üzerindeki etkileri konusunda
bilinçlenmenin, beslenmemizi dengelememiz açısından, oldukça önemli olduğunu
bir kez daha hatırlatmak ve tabloları kullanırken faydalı olacağını
düşündüğümüz bir bilgiyi paylaşmak isteriz.
Bir gıdanın vücutta
asidik ya da alkali ortam oluşturma potansiyeli, gıdanın kendisinin sahip
olduğu pH değeri ile ilgili değildir.
- Örneğin limon çok
asidik bir meyve olmasına rağmen sindirim sonucu ortaya çıkardığı üretim vücut
için alkali bir ortam yaratımını destekler ve bu yüzden de limon kendisi asidik
olmasına rağmen vücut için alkali ortam oluşturan bir meyvedir.
- Benzer biçimde hemen
hemen tüm et ürünleri sindirim öncesi alkali yapıda olmalarına rağmen, sindirim
sonunda ortaya çıkan asidik kalıntılar vücutta asidik bir ortam oluşumunu
desteklediği için aşağıdaki tablolarda asidik gıdalar bölümünde karşınıza
çıkacaklardır.
VÜCUDUN ALKALİ OLMASINI DESTEKLEYEN GIDALAR:
Aşağıdaki sebzelerin
bolca ve 45 derece üzerinde hiçbir işlem görmemiş şekilde tüketilmeleri önerilmektedir.
Vücudu ALKALİ yönde destekleyen SEBZELER:
•
Balkabağı • Biberler •
Brokoli • Brüksel lahanası •
Hardal yaprakları • Havuç
• Her tür
yeşillendirilmiş filiz (buğday çimi, arpa çimi, ay çekirdeği filizi
vb) • Ispanak • Kabak
•
Karnabahar • Kereviz Sapı • Kıvırcık
lahana • Kuşkonmaz •
Lahana • Pancar •
Pazı
•
Patlıcan •
Salatalık •
Sarımsak • Soğan •
Su teresi • Şalgam
• Tatlı patates
• Yaban havucu
• Yeşil kıvırcık salata (her tür) • Yeşil otlar
(maydanoz, dereotu, nane, fesleğen, ısırgan otu vb
Vücudu ALKALİ yönde destekleyen MEYVELER:
•
Armut •
Domates • Dutsu meyveler (frambuaz,
böğürtlen vb) •
Elma Greyfurt
•
Hurma •
Karpuz • Kavun
• Kayısı •
Kiraz • Kivi • Kuru
incir • Kuru üzüm
• Kuş üzümü
• Limon •
Mandalina • Misket limonu
• Muz •
Nektarin • Portakal
• Şeftali
• Üzüm
• Vişne
Vücudu ALKALİ yönde destekleyen PROTEİNLİ GIDALAR:
• Çiğ badem
• Çiğ -kavrulmamış- ay
çekirdeği • Çiğ -kavrulmamış- balkabağı
çekirdekleri
• Çiğ -kavrulmamış- kabak
çekirdeği •
Darı • Filizlendirilmiş çekirdekler
(ay çekirdeği gibi)
• Kestane
• Keten tohumu
Vücudu
ALKALİ yönde destekleyen DİĞER GIDALAR:
• iyonize su
• Arı poleni • Bitkisel
çaylar • Buğday çimi suyu
• Elma sirkesi
• Her tür hindiba
• Hindistan cevizi
yağı • Doğal maden
suyu • Doğal probiyotikler
• Yeşil çay
• Taze sıkılmış yeşil sebze ve meyve suları
Vücudu
ALKALİ yönde destekleyen TATLANDIRICILAR:
• Stevia (Stevya)
• Çiğ Agave Şurubu
Vücudu
ALKALİ yönde destekleyen BAHARAT ve SOSLAR:
• Acı kırmızı biber
• Deniz tuzu •
Hardal • Her tür ot (kekik, nane vb)
• İsot
• Köri •
Tarçın • Zencefil
VÜCUDUN ASİDİK OLMASINI DESTEKLEYEN GIDALAR:
Dikkatli tüketilmeleri önerilmektedir!
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen YAĞLAR:
• Fıstık yağı
• Hamur işleri için özel yağlar
• Keten tohumu yağı • Susam
yağı • Zeytinyağı
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen MEYVELER:
• Erik
•
Kızılcık • Kuru erikler
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen TAHIL ve UNLAR:
• İşlenmiş arpa
• Her tür
pirinç • Her tür yulaf •
İşlenmiş buğday/beyaz un
• İşlenmiş kara buğday
• işlenmiş kepek
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ:
• Dondurma
• Her tür peynir •
Süt • Tereyağı
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen KURUYEMİŞ ve YAN ÜRÜNLERİ:
• Ceviz
• Tahin • Yer
fıstığı • Yer fıstığı ezmesi
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen HAYVANSAL PROTEİNLER:
• Dana eti
• Her tür av eti • Her
tür balık • Hindi • Kuzu
eti • Sakatat
• Sığır eti
• Tavuk
• Tuzlanarak kurutulmuş etler (pastırma gibi)
Vücudu ASİDİK yönde destekleyen BAKLİYAT türü gıdalar:
• Bezelye
• Kuru fasulye •
Mercimek • Nohut • Siyah
fasulye • Soya fasulyesi
Vücudu
ASİDİK yönde destekleyen diğer ürünler:
• Her tür kimyasal
koruyucu • İlaçlar • Her tür tarım
ilaçları
Op. Dr. İlhan Demiryılmaz