PRP Tedavisi Nedir?
PRP İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinden türetilmiş olup, trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir. PRP tedavisi özellikle son birkaç yılda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış yeni bir yöntemdir. Başlangıçta daha çok kozmetik ve anti-aging amaçlı kullanılmış olsa da son dönemlerde özellikle kas iskelet sistemi hastalıklarında sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlanmaktadır. Yani doğal bir tedavi yöntemidir.

PRP İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinden türetilmiş olup, trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir. PRP tedavisi özellikle son birkaç yılda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış yeni bir yöntemdir. Başlangıçta daha çok kozmetik ve anti-aging amaçlı kullanılmış olsa da son dönemlerde özellikle kas iskelet sistemi hastalıklarında sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlanmaktadır. Yani doğal bir tedavi yöntemidir.

PRP tedavisi bir tür semptom baskılama tedavisi olmayıp direk olarak hastalığı tedavi etmeye yönelik bir tedavidir.

PRP nasıl elde edilir ?

Hastadan damar yolu ile yaklaşık 10-20 cc kadar kan bu iş için özel olarak hazırlanmış pıhtılaşma önleyici ilaç ihtiva eden tüplere alınır. Alınan kan tüp ile özel santrifüj işleminden geçirilir. Bu işlem yaklaşık 10 dakika sürer. Santrifüj işleminden sonra kanın trombosit dışındaki hücreleri tüpün dibine çöker. Üzerinde trombositten zengin sarı renkli bir plazma sıvısı kalır. Bu üstte kalan sıvının dip kısmında trombositlerin daha da yoğun olduğu yaklaşık 2 cc lik bir bölüm vardır. Özel sistem sayesinde her milimetre küpünde yaklaşık 1 milyon trombosit hücresi olan plazma, enjeksiyonun uygulanacağı enjektöre çekilir. Son olarak enjeksiyon yapılmadan önce bu plazmaya trombositleri aktive edecek ilaç ( kalsiyum klorür veya ozon ) eklenir. PRP artık hazırdır ve bu aşamadan sonra bekletilmeden uygun teknikle istenilen bölgeye uygulanır.


Trombosit temelde kanın pıhtılaşmayı sağlayan elemanı olup içerisinde büyüme faktörü ( Trombosit Growth Factor ) ve bazı doğal koruyucu maddeler içerir. PRP yöntemi ile trombositten zengin plazma elde edilir ve eklenen ilaçla trombositler aktive edilir. Böylece trombositlerin içerdikleri büyüme faktörlerinin açığa çıkması sağlanır. Trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki gösterir. Yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu tendon kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırırlar. PRP ‘nin özellikle diz kireçlenmelerinde görülen kıkırdak zedelenmeleri ve aşınmaları üzerine iyileştirici etkisi gösterilmiştir. Bu gibi durumlarda PRP yavaş ortaya çıkan ama kalıcı tedavi sağlayabilmektedir.

Tedavi edilecek bölgeye göre 1-3 ml kadar, bir kez yada belli aralıklarla 2-3 kez enjeksiyon yöntemi ile uygulanır. Diz kireçlenmelerinde diz eklemi içine birer ay arayla üç kez uygulanır. Tenisçi dirseği, aşil tendiniti, omuz tendon yırtılmaları gibi durumlarda ise genelde birer ay arayla 2 enjeksiyon uygulanmaktadır. Halk arasında horoz ibiği yada kıkırdak iğnesi olarak bilinen Na- hyalurinat enjeksiyonları ile beraber kısa aralarla uygulanabilir. Ancak biz PRP uygulamalarımızı OZON – NÖRALTERAPİ ve PROLOTERAPİ  ile kombine ederek etkinliğimizi daha artırdığımıza inanıyoruz. Bununla beraber yakın ara ile yapılan kortizon enjeksiyonu PRP tedavisinin etkinliğini düşürür.

* Diz kireçlenmeleri ( Artrozlar )

* Dizde kıkırdak hasarlanmaları

* Erken yaşta ortaya çıkan kıkırdak aşınmaları

* Tenisçi dirseği, golfçü dirseği

* Omuz tendon  yırtıkları

* Aşil tendiniti

* Diğer tendinitler 

* Kronik yara iyileşmesinde

* Cilt ve saç uygulamaları

* Diş implantlarında

* Kardiovasküler cerrahide

Enjeksiyondan sonra birkaç hafta içinde tedricen başlar ve iyileşme süreci 3 ay ile 12 ay arasında devam eder. Bu nedenle PRP enjeksiyonları sonrası kortizon enjeksiyonlarında olduğu gibi hızlı bir ağrı azalması olmaz. Ağrı yavaş yavaş azalır ve aylar içinde geçer. Bununla beraber kortizon uygulamasında nerdeyse her 3 hastanın ikisinde gördüğümüz şikayetlerin tekrarlaması, PRP tedavisi sonrası pek gözlenen bir durum değildir.

PRP yönteminin yan etkisi yoktur. Yalnızca yapıldığı bölgede geçici bir ağrı ve şişme yapabilir. Bu etki 1-2 gün içinde kendiliğinden geçer ve herhangi bir zararı yoktur. Bu durumda buz uygulama ve basit ağrı kesiciler kullanılabilir.

PRP tedavisi ile ilgili araştırma sonuçları genelde olumlu gelmekte ve yeni uygulama alanları bulmaktadır. Bu doğal tedavi yöntemi ile ilgili veriler henüz az olsa da sonuçlar umut vaat etmektedir. Biz de kendi kliniğimizde diz kireçlenmesi nedeniyle PRP uyguladığımız hastalarda son derece iyi sonuçlar almaktayız. Bu sonuçlar PRP tedavisinin, yaşlanan toplum ile birlikte çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen diz kireçlenmelerinin tedavisinde geleneksel yöntemlere güçlü bir alternatif olduğunu göstermektedir.
Sizi Arayalım
Logo
E-BÜLTEN’e KAYIT OL !
  Güncel duyurulardan haberdar olmak için lütfen e-bültene kayıt olun. . .
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
Bu bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Web Tasarım_medyatör