Omurganın destek
dokularını ( herhangi bir eklem de olabilir ) uyararak etki gösteren
PROLOTERAPİ hasarlı dokuları uyararak aşınmayı azaltır, hareketlilik artar,
kireçlenme olayı azalır ve hasarlı bölgeler tamir edilir. Her tedavi seansı, tedavi
alanlarında daha fazla doku onarımı uyarılması ile sonuçlanır. Böylece, vücudun
doğal fonksiyonları harekete geçer. Hemen hemen tüm durumlarda, ağrı önemli
ölçüde azalır veya tamamen ortadan kalkar. Proloterapi ligament, tendon,
kıkırdak ve / veya diskleri yırtık ve yıpranmış yerlere de uygulanabilir. Tüm
eklem ağrıları için etkili değildir. Örneğin; romatoid atrit için proloterapi
etkin olmayabilir fakat onun tedavisi için de NÖRALTERAPİ VE OZONTERAPİ
uygulamaları yapılabilmektedir. Ancak OSTEOARTRİT VE DEJENERATİF ARTRİT (
GONARTROZ - DİZ KİREÇLENMESİ )’de hastaların proloterapiye cevapları oldukça
yüz güldürücüdür. Hastalamızın durumuna göre OZONTERAPİ - NÖRALTERAPİ VEYA
PROLOTERAPİ yada her iki veya üçü birden uygulanmak üzere tedavi seansları yapılabilmektedir.
Öncelikle hastadan alınan cevaplara göre tedavi seans sayısı belirlenir
ve bu da kişiden kişiye değişmektedir.
Günümüzde kronik eklem
rahatsızlığı ve ağrısı olan hastalar için mevcut tedaviler, anti- inflamatuar
ilaçlar (NSAIDs) , kortizon, ağrı kesici ilaçlar, egzersiz, cerrahi vs… dir.
NSAIDs (aspirin,ibuprofen,celebrex) veya kortizon bu tedavilerin etkinliğini azaltır
veya yok eder. Bu nedenle tedavi öncesi ve tedavi sürecinde bu ilaçları
kullanmamak tedavinin etkinliği için önemlidir. Buna ek olarak, bu tür
ilaçların uzun süre kullanımı organ sistemlerine ve bunun yanı sıra kas-iskelet
sistemi üzerine anormal etkileri klinik olarak kanıtlanmıştır . Kortizonlu
ilaçların ise pek çok ciddi yerel ve sistemik yan etkileri mevcuttur. Onların
kronik kullanımı ya da ağrı tedavisi amacıyla kullanımı doğal savunma
mekanizmalarını ortadan kaldırdığı gibi enjekte edilen eklemlerin daha fazla
kötüleşmesine, ileride bir kalça ya da diz, eklem protezi ameliyatına neden
olabilmektedir. Kortizon ayrıca avasküler nekroz olarak adlandırılan femur başı
kan beslenmesi azlığına neden olabildiği gibi şeker hastası olma riskini arttırır
ve psikiatrik yönden de önemli yan etkilere sahiptirler. Tedavi esnasında kısa
süreli vücuda herhangi bir zararı dokunmayan ağrı kesiciler reçete edebilir,
gerçi hastalar genellikle 2-3. Seanstan sonra kullanmaya gerek duymazlar.
Tedavimizin 1. Seansından itibaren kasları güçlendirmek, kan akımını artırmak,
hareketliliği korumak amacıyla belirli germe egzersizleri verilebilir.