El Bileği Rahatsızlıkları
İNSAN VUCUDUNDA ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLAR
El önkol kemikleri olan radius-ulna ile bilek eklemini ve birbirleriyle eklem yapan 2 sıra halinde 8 kemikten oluşan küçük karpal kemikler, 5 tarak kemiği, 14parmak kemiğinden oluşur. 
Median, radial sinir ve ulnar sinir eldeki ana sinirlerdir. 
Elin karmaşık ve mükemmel hareketlerini yönetirler.
El hareketlerinin büyük kısmı ön kolda bulunan ve tendonları ele uzanan adeleler aracılığı ile olur
Bu hastalığın bulguları; elde uyuşma ve elektriklenme (özellikle gece artış gösteren), elin çevirerek birşeyi açması halinde yada kaldırma hareketleri esnasında his bozukluğu oluşması, bazen omuza kadar uzanan ağrı olarak özetlenebilir.
 
Bu şikayetler median sinirin el bileğinden ele geçiş yaptığı bölgede mevcut olan tünel içerisinde sıkışması sonrasında oluşur. Elin parmaklarına hareket veren tendonların bir bölümü bu tünel içerisinde seyreder.
 
Hafif vakalar el bileğine istirahat vermek amacını güden çeşitli bileklik veya ateller ile tedavi edilebilir. Tünel içerisine ozon uygulamaları da yapılabilir. Ozon uygulaması tünel içerisindeki ödemi azaltacaktır, takibinde el bilekliği kullanımı uygun olur.Bu tedaviye yanıt alınamayan veya geç evrede tanı konmuş olan vakalarda cerrahi tedavi uygundur.Bu işlem hastanın hastaneye yatış yapmasını gerektirmeyen lokal anestezi ile yapılabilecek bir işlemdir.
Aniden el bileğinizin üzerinde bir şişlik fark etmeniz çok hoş olmayan bir sürpriz olabilir.Ancak telaşlanmayın bunların bir çoğu zararsız ganglion kistleridir ve zaman içerisinde kendiliğinden kaybolacaklardır.

Sık olarak ganglion kistleri el bileğinin üst bölümünde oluşur(dorsal ganglionlar).Ancak bazen el bileğinin arka bölümünde nabız alınan bölge ile başparmağınızın arasında da ortaya çıkabilirler.Bazense parmakların eklemleştiği alanlarda yada parmakların dip noktalarında görülebilirler.Ganglion eklem içerisinde yer alan kemik ve kas dokularının arasında bulunan bağ dokusundan kaynaklanarak balonsu görüntüsü ile karşımıza çıkar.Bu balonun içerisinde yoğun,kaygan eklem sıvısı ile aynı özellikte bir materyel bulunur.Genel bir kural olarak hareketliliğinizin artması ile bu balon büyür ve tam tersi hareketliliğinizin azaldığı dönemlerde bu balon küçülür.

Ganglionlar nasıl oluşur? 

Ganglionların oluşum mekanizmasını başlatan sebepler bugün için halen bilinmemektedir.Kadınlar da erkeklerden daha sık olarak görülür ve en sık olarak el bileğinin üzerine sürekli yük uygulamak zorunda kalan jimnastikçilerde görülür.Ganglion içindeki kistik yapı eklemden geçen sinir dokuların üzerine bası yapacak kadar büyüdüğü zaman ağrı oluşturabilirler.Çok büyük ganglionlar ağrısız olsalarda rahatsız edici olabilirler.Tam tersi cilt altı çok zor ortaya konabilen küçük ganglionlar çok ağrılı olabilirler.

Muayene ve tanı 

Doktorunuz size bu balonsu yapının ne zamandan bu yana var olduğunu,ebadında bir değişiklik olup olmadığını,ağrılı olup olmadığını soracaktır.Yine muayene esnasında parmağı ile kistin üzerine bastırarak basınç uygulayacak ve bir ışık kaynağı ile kistin ışık altında ki görüntüsünü inceleyecektir.Çektireceğiniz bir grafi ile bu olayın romatizmal hastalığa bağlı eklem bozukluğundan yada bir kemik tümöründen kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılacaktır.Bazense çok küçük olan ağrılı ganglionlarda tanıyı netleştirmek için MRI istenebilir.

Tedavi

Tedavinin birinci aşamasını konservatif yöntemler oluşturur.

- Takip: Ganglion tümöral bir yapı olmadığı için ve zaman içerisinde kendiliğinden kaybolabileceği için doktorunuz kontrolu altında belli bir süre beklenebilir.

- Tespit: Aktivite ile ganglion boyu artacağı için ,bunun sonrasında sinir basısına bağlı ağrı gelişebileceği için doktorunuz size bir el bilekliği veya alçı tespiti ile takip önerebilir.Bu esnada ganglion küçülebilir belkide kaybolabilir.Ağrı azaldığında veya ganglion küçüldüğünde el bileği hareket açıklığını arttırmaya yönelik bir tedavi başlanır.

- Aspirasyon: Ganglionun ağrıya yol açtığı durumlarda veya hareket kısıtlılığı yaratacak kadar büyüdüğünde , ganglion içindeki sıvı "aspirasyon" adı verilen bir işlem ile dışarı çekilebilir.Ancak bu işlem esnasında sıvının çok yoğun olması nedeniyle sıvı dışarı alınamıyabilir.

Yukarıda anlatılan tedavi yöntemleri sonrasında ganglionun verdiği hareket kısıtlılığı ve ağrı giderilemediği zaman ganglionun çıkarılması gerekir.Ancak unutulmaması gereken nokta bu işlemin ardından ganglionun tekrarlıyabileceğidir.Bu işlem sonrasında birkaç gün için ağrı, şişlik gibi problemler ile karşı karşıya kalınabilir.
Replantasyon nedir?

Bir kişinin vücudundan tamamı ile bağlantısı kesilmiş olan parmak,el,kol gibi bir parçasının yeniden yerine cerrahi olarak konulmasına replantasyon denir.Bu cerrahinin amacı kaybedilmiş parçanın yerine olabildiğince eskisine yakın bir fonksiyon sağlayacak şekilde geri konulmasıdır.Bazen yaralanan bölge çok şiddetli hasar görmüş ise replantasyon yapılması mümkün olmayabilir.Bu gibi durumlarda kişi kayıp olan bölgenin yerine protez adı verilen cihazlar kullanarak eski fonksionlarını kısmen yapabilir hale gelir.

Replantasyon geri konulacak parça en az protez kullanımı sonrası elde edilecek başarı oranı kadar fonksiyon sağlanabileceği zaman yapılır.Genellikle tam el kayıplarında replantasyon uygulanmaz çünkü replante olan el çalışmıyacaktır ve her geçen gün hastaya daha çok probleme neden olacaktır(ağrı gibi).Cerrahi öncesinde doktor replantasyon işlemi sonrasında fonksiyon seviyesi,hastanede kalış süreci,yapılacak olan fizik tedavi süresi,ameliyatların zorluğu ve sayısı,maliyeti ile ilgili bilgiyi hastaya vermeli ve hasta bunları düşünerek ameliyata onayını vermelidir.

Replantasyon işlemi birkaç safhadan oluşur.Öncelikli olarak zarar görmüş olan alan iyice temizlenir,açıkta kalan kemik uçları törpülenir,arterler,venler,sinirler,kaslar,tendonlar tekrar yerine dikilir.Cilt kayıpları vücudun sağlam olan bölgelerinden alınan cilt greftleri (nakil edilen dokuya verilen isim) ile kapatılır.

İyileşme süresince en önemli görev hastaya düşmektedir.Sigara kullanımı replante edilmiş bölgeye kan akımını azaltır ve buda dokunun canlı kalma yeteneğini büyük oranda azaltır.Hastanın replante edilmiş olan bölgesini kalp sevisinin üzerinde taşımasıda aynı etkinin oluşmasından sorumludur.Genç hastalar sinir tamirinin gelişmesi açısından daha şanslıdırlar ki bu onlara replante olan bölgenin hissedilmesi ve hareket yeteneğinin olması açısından avantaj sağlar.Yaralanma sevisi ne kadar kolun aşağı bölümün de ise replante edildiğinde hareket yeteneği o derece fazla olur.Eklemi içermeyen yaralanmalarda hareket daha hızlı geri döner.Temiz yaralanmalar iş kazaları yada ezilme tarzı yaralanmalara nazaran daha iyi sonuçlar verir.İyileşme de iki türlü sinirin iyileşmesi önemli rol oynar.Bunlardan biri duysal sinirlerdir ki bu sinirler his duygusundan sorumludurlar,ikincisi ise motor sinirlerdir ki bunlarda hareket yeteneğinden sorumludurlar.Sinir iyileşmesi ayda 2.5 cm olarak kabul edilebilir.Hastanın zarar görmüş olan bölgesinin parmak ucuna olan mesafesi göz önüne alınarak sinirin iyileşmei için gereken minimum süre hesaplanabilir.Replante olan bölge hiçbirzaman eskisi gibi olmayacaktır.%60-80 fonksiyonun geri dönüşü mükemmel sonuç olarak kabul edilir.En mükemmel sonuçlarda bile soğuk hava ciddi problemlere neden olabilir.

Ameliyat sonrası bakım ve rehabilitasyon çok uzun zaman alabilir.Fizik tedavi ve atel uygulamaları birinci aşamayı oluşturur.Ateller yeniden tamir edilmiş olan tendonları korur ve replante olan bölge ile hareket etmeyi öğrenmede büyük önem taşırlar.Rehabilitasyon tamir edilmiş olan bölgede sertlik gelişmesini ve oluşacak olan skar dokusunun azalmasına yardımcı olur.Tedavinin mükemmmel sonuçlandığı durumlarda bile hastanın yapamadığı hareketler ve işler olacaktır.Hastaya özel hazırlanan bazı cihazlar ile kişiler kendileri için özel olan zevklerini veya hobilerini yapabilir hale gelebilirler.Hastaların ancak bir bölümü yaralanma öncesi işlerine geri dönebilir,birçoğu iş değişikliği yapmaktadır.

Replantasyon sonrası kişide bazı psikolojik sorunlar olabilir.Kişi bandajı ilk açıldığında yara gördüğünde replante edilen bölüm eski haline benzemediği için kızabilir,üzülebilir yada çok şaşırabilir.Zaman içerisinde görünüm ile ilgili kaygılar yerini fonksiyonel kaygılara bırakır.Bu gibi durumlarda hastaların psikolojik destek tedavi programlarına alınması gerekir.

Bazen replante kısımın canlılığı ile ilgili bir endişe duyulmadığında fonksionel durumu daha iyileştirmek üzere ek ameliyatlara ihtiyaç duyulabilir.

- Tenolisis: Tendon üzerinde ki yapışıkların temizlenmesi

- Kapsulotomi: Sertleşmiş eklemler yönelik cerrahi

- Tendon kas transferleri: Çalışmayan tendonların yerine başka bir bölgeden çalışan tendonların transferi

- Sinir grfetleme: Sinir üzerinde çalışmayan bölgeye başka sinirler üzeinden sağlam doku transferi

- Geç dönem amputasyon: Replante bölgenin çalışmaması veya çok ağrılı olması nedeniyle kesilmesi

Burada unutulmaması gereken nokta en iyi bakım şartlarında dahi hayatın kalitesinin sizin beklentileriniz ile uyumlu olması gerekliliğidir. Kendinizi hazırlamanız birçok sorunun üstesinden gelmenizi sağlayacaktır.
Çoğunlukla bir kemiğimiz kırıldığı zaman tüm belirtileri ile bunu anlarız.Bölgede belirgin şişlik,ağrı,deformite oluşur.Ancak bazen kemikleriniz hiçbir şikayet oluşturmadan da kırılabilir.Bu özellikle el bileği kemiklerinden skafoid kemik için çok tipik olan bir problemdir.Birçok kişi skafoid kemiği kırıldığı zaman elbileğin de çok az şişlik dışında bir bulgu olmadığı için bunu basit bir el bileği yaralanması zannedebilir.

Skafoid kemik el bileğimizin başparmak tarafında ve başparmak ile önkol kemiklerinin sonlandığı bölgenin arasında yeralır.Böbrek şeklindedir.Kemiğin kan damarları kemiğin tepesinden başlayarak aşağı doğru yayılır.Ancak en sık yaralanmalar sonrası kırık, kemiğin orta veya alt bölgelerinde oluşur.Burada kan damarlarının aşağıda kalan bir bölgeyi beslemekte çektiği güçlüğe bağlı olarak kaynamanın uzun sürmesi,kaynamama gibi sorunlarla karşılaşmasına neden olur.

Kimler risk altında?
Skafoid kırıkları el bileği karpal kemik yaralanmalarının %60'ını oluşturur.20-40 yaş erkekler de ensık olarak ,çocuklarda ve çok yaşlılarda daha az sıklıkla görülür.El bileğinin üzerine düşme sonrasın da sık görülür.Yere çarpma esnasında el bileğinin açısı kırığın hangi bölgede oluşacağını belirler.Eğer el bileği çarpma esnasında 90 derece ve üzerinde bükülecek olursa skafoid kemik,90 derecenin altında bükülecek olursa önkol kemikleri el bileği seviyesinden kırılır.Bu olay en sık spor yaralanmaları veya motor kazaları sonrasında görülür.

Belirti ve bulgular
• El bileğinin başparmak tarafında ağrı ve gerginlik. 
• Hareket ile aşırı ağrı oluşumu 
• El bileği etrafında şişlik 
• Ağrı zaman içersinde azalıp tekrar ve daha derinden gelen ataklar ile seyredebilir. 
• Başparmağı hareketlendiren iki tendonun arasında mevcut olan üçgen tarzındaki anatomik enfiye kutusu=anatomic snuffbox’ olarak adlandırılan bölgede ağrı olması çok karekteristik bir bulgudur.

Tanı : Eğer el bileğinizin üzerine düşmüşseniz ve ağrınız size çok ciddi olmayan bir el bileği problemi gibi geliyorsa HEMEN ORTOPEDİ UZMANINIZA BAŞVURUN! Doktorunuz sizden olayın detaylarını isteyecek,düşme tarzınızı sorgulayacak,muayene ile hassas bölgeleri tespit edecek ve kemik dokuyu incelemek üzere röntgenlerinizi çektirecektir.Eğer kemik uçları birbirinden tamamı ile ayrışmamış ise çekilen röntgenlerde kırığı görmek çok zor olabilir.Hatta doktorunuz röntgenler de kırık görmese bile ilk hafta için size bir alçı uygulaması yapabilir.

Kesin tanı travmadan 3 gün sonra çekilecek olan kemik sintigrafisi ile konabilir.Ya da 1.hafta ile 10. Günler arasında yeni röntgenler çekilerek tanı konabilir.İleri tetkik yöntemleri olan Manyetik Rezonans Görüntüleme(MRI)veya Bilgisayarlı Tomografiden( BT) faydalanılabilir.

Tedavi
Tedavinin şekline kırığın yerine, ayrışmanın miktarına, beraberinde başka yaralanma olup olmamasına göre karar verilir.Çoğunlukla skafoid kırıklarının tedavisi dirsek altı veya üstü başparmağı da içine alan alçılar ile yapılır.Kırığın kaynama süresi kemiğin tepe bölümü için 6 hafta iken alt uç için 6 aya kadar uzayabilir.Alçının haftalık kontroller ile gevşeyip gevşemediği kontrol edilmeli gerekirse yenilenmelidir. Alçı çıktıktan sonra el bileği eklem hareketini düzenleyici fizik tedavi ve rehabilitasyona başlanmalıdır.

Hemen görülerek alçı tedavisinin başlandığı skafoid kırıkları bile bazen uygun şekilde iyileşmiyebilir.Nonunıon(kaynamama) ile karşılaşıldığı zaman cerrahi tedavi ile kemik grefti ve internal fiksasyon uygulanmalıdır.Bu yöntemle % 75 başarı sağlanabilir.

Kırığın ayrışmış olduğu durumlarda cerrahi tedavi tercih edilir.Ameliyat esnasında kemik uçları biraraya getirilerek vida yada teller ile tutturulur.Zaman zaman kemik grefti kullanılabilir.

Skafoid kemikleri çok uzun zamanda iyileşir.Tanı da gecikme kaynama şansını azaltır ve ileride problemler yaşanmasına neden olur.En önemli komplikasyonu artritis olup ağrı gidermek için eklem dondurucu operasyonlar uygulanmak zorunda kalınabilir.
İsmine bakıldığı zaman bir avcı hastalığı gibi duran bu durum parmaklarda tetik çekme hareketi esnasında ortaya çıkan bir durumu belirtmek üzere kullanılmıştır.Bu durum genellikle 40 yaşın üzerinde ve diabetli,romatizmal hastalığı bulunan kişilerde rastlanılan bir olaydır. Ancak her yaşta hatta yeni doğanlarda dahi görülebilir. Genç yaşlarda avuç içlerini fazla kullanan sporcularda (off-road bisiklet-motosiklet kullanıcıları, dağcılar gibi) görülebilir.

Nasıl oluşur?
Tetik parmak hastalığının oluşum mekanizması halen tam olarak bilinmemektedir anacak hastalığın seyri gayet iyi bilinmektedir.Parmaklarda tetik hareketinin yapılmasından sorumlu olan tendon ve yatağının etkilendiği bilinmektedir.Tendon yapısı kaslar ile kemikler arasında ki ilişkiyi sağlamaktan sorumlu olan yapılardır.Her tendonun üzerini örten bir tabaka mevcuttur.Bu tabakanın oluşturmuş olduğu kılıf içerisin de tendon parmakların hareketi ile bir kayma yaparak yatağı içerisinde hareket eder.

Tendon kılıfının enflamasyon nedeniyle şiştiği,kalınlaştığı için tendon parmak hareketleri esnasında yapması gereken kayma hareketinde güçlükle karşılaşır.İlk başlarda kılıfın hasarlı bölümünde hereketin azalmasına bağlı olarak takılma ve ancak bir atlama hareketi ile rahatlam tarzında olan belirtiler, tedavi uygulanmaz ve olay ilerlerse kılıfın giderek kalınlaşması ve tendon hareketinin tamamı ile kaybolarak parmağın tetik çeker pozisyonda kitli kalması ile sonlanır.

Tanı
Bu hastalığın tanısında röntgenin yeri yoktur. Doktorunuz yaptığı muayene ile parmağı inceler, ele gelen şişlik, kitle, nodulleri tespit eder. Parmak gergin, şiş olabilir. Genellikle avuç içine en yakın eklem de tespit edilir.

Tedavi
Tedavinin amacı şişliği indirmek ve yakalama hareketini sağlamaktır.1. aşama tedaviyi; şişliği gidermeye yönelik ilaç tedavisi, istirahat amaçlı parmak atelleri oluşturur. Ani ve yeni başlayan vakalarda uygundur.

Eğer şikayetler gerilemez ise 2.aşamada tendonun kalınlaşmış bölgesine lokal ozon/nöralterapi enjeksiyonu yapılacaktır. Bu tedavinin getirdiği rahatlama hastadan hastaya değişik olup birkaç haftadan birkaç aya uzanan bir periodtur. Nüks sıktır. Bu aşama subakut (3hafta ile 3 ay içinde yakınmaları-burada ağrı ve sabah sertliği gibi yakınmalardan bahsedilmektedir, kilitlenmeye başlaması çok daha geç başlayabilir) başlamış vakalarda tam iyileşme sağlayabilir.

Diabetli yada romatizmal hastalığa bağlı bu durumun geliştiği kişilerde, kronik (3 aydan fazla yakınması olan) vakalarda ve sık kilitlenme olan vakalarda ise tedavi cerrahidir.Tendonun kalınlaşmış kısmının tamiri sonrası hareket normale dönecektir.
El bileği tendinitisleri: Başparmağın hareketini sağlayan tendon kılıflarının el bileğinden parmağa geçiş yaptıkları bölgede meydana gelen irritasyon ve şişkinlik ile ortaya çıkan bir tablodur. Sıkma veya ayıklama işlemleri sonrasında meydana gelen ağrı tipik bulgusudur. Şikayetlerin olduğu bölgede bazen ele gelen bir kitle tespit edilebilir.Başparmağın avuç içine yönlendirilip elin küçük parmaklardan tarafa doğru döndürülmesi ile oluşan ağrı tipik bulgusudur.

Bu tablo ramotoid artrit gibi inflamatuar hastalıklarda, gebelik ve elin aşırı kullanımı gibi durumlarda oluşabilir.
Erken tanı konduğunda elin istirahatini takiben germe egzersizleri yapılması, ya da Nöral Terapi yapılması ile tedavi edilebilir.Bu tedavilere yanıt alınamadığı zaman cerrahi tedavi uygundur.Cerrahi sonrası elin hareketlerini düzenleyecek bir fizik tedavi programı uygundur.

Elde artritis: Elde artritis en sık başparmağın tabanında gelişir.Başparmağın kullanımı ile artan ağrı tipik bir özelliğidir.Erken dönemde istirahat,anti enflamatuar ilaç tedavisi,Nöral Terapi uygulamaları,atel kullanımı gibi tedaviler denenebilir.

İleri evrelerde ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu geri getirebilmek için cerrahi tedavi uygulanması gerekir.

Heberden nodülleri el parmaklarının son eklemlerinde oluşan ve osteoartritisin klasik bir bulgusu olan deformasyonlardır.Burada eklem yüzeylerinin bozulmasına bağlı olarak kemikte gelişen çeşitli çıkıntılar kendisini bu görüntü ile ortaya koyar. Bu nodüller ağrısız oldukları ve fonksiyonları etkilemediği için tedavi edilmesine gerek yoktur.Bu grup hastada hastaların el hareketlerini sürdürmesi en önemli amaçtır.

Duputyren kontraktürü: El ayasında yer alan fasia adı verilen bir katmanın kalınlaşması ile ailesel geçiş gösteren bir hastalığıdır.Bu hastalıkta elin parmaklarının hareketini sağlayan Tendonlar, kalınlaşma nedeniyle hareketlerini kaybedebilir. Burada hastalığın ailesel olduğu, sigara kullanımı, damar hastalıkları ile ilişkisi, epilepsi ve diabet ile bağlıntılı olduğu bilinmektedir.

Tedavide zaman zaman ozon enjeksiyonları ağrılı olan nodüller için kullanılsa da ana tedavi cerrahidir.Cerrahi elin hareketlerinde kısıtlanmanın oluştuğu an yapılır,el ayasındaki yapışıklıkların çıkarılmasını içerir.
Sizi Arayalım
Logo
E-BÜLTEN’e KAYIT OL !
  Güncel duyurulardan haberdar olmak için lütfen e-bültene kayıt olun. . .
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
Bu bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Web Tasarım_medyatör