Omuz Rahatsızlıkları
İNSAN VUCUDUNDA ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLAR
Omuz 4 eklemden oluşmaktadır. Ana omuz eklemi 2 kemikten oluşur. Kol kemiği (humerus) ve kürek kemiği (skapula). Omuzdaki diğer eklem köprücük kemiği ile kürek kemiği arasındadır ve akromioklaviküler eklem olarak adlandırılır. 

Bu eklemlerin kemik uçları kıkırdak ile kaplıdır. Omuz eklemini oluşturan kol kemiğinin yuvarlak başı ile kürek kemiğinin glenoid denilen eklem yüzeyleri geniş hareket açıklığı boyunca eklem kıkırdağı kaplıdır. Bu eklem bir top-yuva eklemidir. Büyük bir top küçük yuva arasındaki uyumsuzluk labrum denilen halka biçiminde bir esnek kıkırdak ile giderilerek sabitlik bağlanır. Kürek kemiğinin omuz ekleminin üstünü örten ve köprücük kemiği ile eklem yapan çıkıntısına denilir. Akromioklaviküler eklem hareketi çok az, küçük yüzeyli bir eklemdir. 

Omuz eklemi kapsülle sarılıdır. Kapsül çevresinde bağlar, kemikleri birbirine bağlayarak sabitliği sağlar. Özellikle akromioklaviküler eklemde sabitlik tamamen bağlar tarafından sağlanır. Sabitlik için omuz kuşağı kaslarının tendonları ile pazu (biceps) adelesinin uzun başının tendonu çok önemli işleve sahiptir. 

Kürek kemiğinden kaynaklanan 4 kısa adelenin tendonları birleşerek omuz eklemini üst-ön-arkadan çevrelerler. Omuz fonksiyonlarından önemli kısmını gerçekleştiren bu tendon yapıya rotator manşet (rotator cuff) adı verilir. Rotator manşet kürek kemiğinin acromion adı verilen çıkıntısı ile omuz başı arasındaki 1-1.5 cm lik aralıkta uzanır. Rotator manşet üzerinde acromionla arasında bursa (subacromial bursa) denilen bir kesecik bulunur. Bu kesecik son derece yumuşak çeperlidir ve içinde ürettiği kayganlaştırıcı sıvı ile rotator manşetin direkt kemikle ilişkisini keser ve kaygan-yumuşak-güvenli bir yatak sağlar. 

Tüm bu yapılar birlikte geniş omuz hareketlerini hep birlikte sağlarlar.
Kolunuzu baş üzerine kaldırma konusunda zorluğunuz varsa, diğer omuzunuza dokunamıyor veya kolunuzu arkaya götüremiyorsanız omuz hareketlerinde bir kısıtlanma var demektir. Hareket kısıtlılığı "Donuk Omuz" hastalığında ilk belirtilerdir. 

Kimler risk altında?
Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür
Genellikle 40-65 yaş arası sıktır
Şeker hastalarının % 10 -20 inde görülür.
Omuzun yaralanma, sakatlanma veya operasyon gibi sabitlenmesi gereken durumlar
Hipertiroidi, kalp-damar hastalıkları, depresyon, parkinson ve karaciger/safra siftemi gibi rahatsızlıkları olanlar

Donuk omuz gelişimi

Donmuş omuz hastalığının nedeni bilinmemektedir. Bir enflamasyon sonucu omuz kapsülünde kalınlaşma ve büzülme oluşur. Bu durumda omuz başının eklemdeki hareketi kısıtlanır. Donmuş omuz aynı zamanda omuz ekleminin bir kırık veya ameliyat gibi nedenlerle uzun süre tesbit edilmesi sonucunda da gelişebilir. Bu nedenle modern omuz tedavilerinde omuza uygulanan tesbit süreleri çok kısaltılmış ve tam sabit tesbitler terk edilmeye başlanmıştır. 

Donmuş omuz genellikle tek omuzda olur. Ancak vakaların 1/3 ünde her iki omuz hareketlerinde kısıtlanma vardır. 

Donmuş omuz yavaş ve sinsice gelişir. Hastalık genellikle 3 aşamada gelişir.

I. Aşama; Geceleri daha fazla olmak üzere ağrı vardır. Artan ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığında bir artış görülür. Bu aşama 2 ile 9 ay sürer.

II. Aşama; Ağrı azalmaya başlar ve kol hareketleri ağrısız hale gelir. Ancak hareket kısıtlılığı artmıştır. Bu kısıtlılık diğer kol hareket açıklığının yarısına kadar ilerleyebilir. Bu aşama 4 ile 12 ay sürebilir.

III. Aşama; İlerleme durur. Hastaların bir kısmında hareket yeteneğinde dereceli bir artış olur. Bu dönem 12-48 ay kadar sürebilir. Bu dönemde bazı hastalarda omuz hareketlerini geri kazanmak için cerrahi gerekebilir.

Bu tür yakınmalarınız varsa hiç zaman geçirmeden omuz konusunda deneyimli bir ortopediste başvurun. Erken dönemde başlanılan tedavinin çok daha etkili ve daha basit olduğu unutulmamalıdır. Doktorunuz muayene ardından bir röntgen isteyecektir. MR incelemesi Donmuş Omuz hastalığında belirgin bulgular vermese de omuz hareketlerini kısıtlayan diğer hastalıkların ayırt edilmesi için genellikle istenir. 

TEDAVİ

1- İlaç ve egzersiz tedavisi; Ağrı kesici-anti romatizmal ilaçlar ile birlikte kurumumuzdan alacağınız egzersizler hastalığın ilk aşamalarında önerilir. Egzersizler ağrılı olabilir ancak düzenli yapmak omuzda hareket kısıtlılığının gelişmesini engelleyebilir. Egzersizlere başlamadan omuzu ısıtmak - sıcak uygulamak ağrıyı azalttığı gibi hareket açıklığını arttırır. Egzersiz sonrası ise enflamasyonu azaltmak için soğuk-buz uygulaması yapılır.
2- ESWT tedavisi; Omuz hareketlerinde kısıtlılığın artmaya devam ettiği durumlarda zaman geçirmeden başlanmalıdır. Omuza uygulanacak (Ekstra Corporeal Shock Wave Therapy) deneyim gerektirir. yanlış uygulama hastalığın hızlanmasına neden olabilir. Hastalığın seyrine bağlı olarak 2-12 seansa kadar uzayabilir. ESWT terapisi sırasında ev egzersizlerine uymak tedavi süresini azalttığı gibi etkisini de arttırır.
3- Eklem içi ve eklem etrafına enjeksiyonlar: Eswt tedavi yanıtı az ise veya aşırı ağrı nedeni ile terapi tam yapılamıyorsa kullanılan oldukça etkili bir yöntemdir. Uygulanılan İntra Altuküler Ozon Tedavisi doğal yapısı nedeniyle klasik kortizon yan etkileri görülmez.
4- Genel anestezi altında manüplasyon; Önceki yöntemlere cevap vermeyen özellikle de III. Aşamada hastalarda genel anestezi altında omuzun daralmış kapsülü zorlayarak yapışıklıkların yırtılması sağlanır. Bu sırada boyun sinirleri üzerine kılcal bir boru yerleştirilerek bu borudan işlem sonrası ağrı kesici verilerek derhal harekete ve fizik tedaviye başlanır ve yeniden yapışıklıklar oluşmasının önüne geçilir.
Bu işlem çok dikkatli ve deneyimli kişiler tarafından yapılmalıdır. Aşırı zorlama omuzda kırığa neden olabilir. Nazik manevralarla omuz açılmıyorsa işlem bırakılmalı ve omuz artroskopisine geçilmelidir.
5- Omuz artroskopisi; Genel anestezi sırasında manüplasyonla yeterli gevşetme sağlanamadığında veya ileri derecede omuz hareket kısıtlılığı olan kişilerde tercih edilen bir yöntemdir. 

Genellikle dizde sıkça yapılan artroskopik ameliyatlar omuzda da çok az sayıda merkezde yapılabilmektedir. Donmuş omuzda 2 adet 1 cm li kesiden eklem içine girilerek kalınlaşmış ve daralmış kapsül gevşetilmektedir. Ağrısız bir işlemdir. Fakat derhal hareket ve fizik tedaviye başlayarak yeniden yapışıklıkların önüne geçmek için bu sırada boyun sinirleri üzerine kılcal bir boru yerleştirilerek bu borudan işlem sonrası ağrı kesici verilir.
Köprücük kemiği her yaşta çocuk ve erişkinde görülen en sık kırıklardan biridir. En çok çocuklarda ve sporcularda görülür. Doğum sırasında köprücük kemiği kırığı ile doğmuş çok sayıda bebek vardır. Çocuklarda direk darbe ve düşme ile kolayca kırık oluşur. Çünkü köprücük kemik kırığı 20 yaşına kadar tam olarak sertleşmez. Sporcularda düşmeler sonrası enerji dirsek ve omuzdan geçerek köprücük kemiğinde sonlandığı için sık görülür. 

Köprücük kemiği omuz yapısının bir parçasıdır ve omuzla gövdenin ön tarafta bağlantısını sağlar. Aynı zamanda hemen altından kola giden çok sayıda hayati damar ve siniri de korur. Bu kadar yakın olmasına rağmen bu damar ve sinirler kırıklarda nadiren yaralanır. 

Kırık belirtileri;

Bir düşme sonucu omuzunuzda ağrı ile birlikte aşağıdaki bulgulardan bir veye birkaçı varsa hemen bir doktora başvurun.

Omuzun aşağı ve öne doğru düşüklüğü
Kolu ağrı nedeniyle kolu kaldıramama
Kol hareketleri veya üzerine basma ile köprücük kemiği üzerindeki hassasiyet
Köprücük kemiği üzerinde çıkıntı
Nadiren kemik cildi yaralayarak dışarı çıkabilir

Tanı ve tedavi;

Doktora başvurduğunuzda doktorunuzun asıl dikkat etmesi gereken şey damar ve sinirlerde bir yaralanma olup olmadığıdır. Yaralanma durumunda acil bir operasyon gerekebilir. Bu cerrahiler yaralanan dokuya bağlı olarak plexus brachialis ( kol sinir ağı) cerrahisi konusunda deneyimli kişilerce yapılmalıdır. 

Bunun dışında basit bir röntgen incelemesi kırık hakkında her türlü bilgi edinilebilir. 

Köprücük kemiği kırıkları çoğunlukla konservatif (cerrahi dışı) yöntemlerle tedavi edilir. Çünkü konservatif tedavi ile kırığın kaynamama olasılığı % 10 lar civarında iken operasyon sonrası bu oran % 30 lara çıkmaktadır. 

3 nedenle Cerrahi Tedavi önerilmektedir;

1. Damar-sinir yaralanması bulunması
2. Genç- zayıf bayanlarda estetik nedenlerle ( konservatif tedavi sonrası küçük bir çıkıntı genellikle kalmaktadır.)
3. Kırığın kaynamaması durumunda

Yukarıdaki nedenlerden biri yoksa kırığın tipine göre basit bir kol askısı veya " 8 bandajı " ile tedavi edilir. 8 bandajında ana fikir omuzu geriye doğru gererek öndeki köprücük kemiğinin uzunluğunu ve biçimini sağlamaktır. İlk uygulandığında fazla germemeye dikkat edilmeli ve tedrici olarak kontrollerde yavaş yavaş gerilmelidir. Aksi halde koltuk altındaki damar-sinirlere baskı yaparak kolda şişmeye veya uyuşmaya neden olabilir. 

Konservatif tedavi % 90 oranında başarılıdır. Tesbit 3 ile 6 hafta sürebilir. İlk kaynama sonrası kırık seviyesi üzerinde büyük bir çıkıntı oluşsa da daha sonra küçülmektedir. Büyük çoğunlukla küçük bir çıkıntı kalmaktadır. Ancak fonksiyonda hiç bir kısıtlılık kalmamaktadır.
Artroskobik cerrahi nedir?

Artroskobik cerrahi de eklem içine küçük bir delikten bir kamera yerleştirilerek görüntü monitöre aktarılır. Sonrasında da operatör yine küçük bir veya birkaç delikten eklem içine sokulan değişik cerrahi aletlerle monitörden izleyerek operasyonu gerçekleştirir. Artroskobik cerrahide kullanılan cerrahi aletler kalem ucu büyüklüğündedir. Omuz artroskobisinde diz artroskobisinde kullanılanlara ek olarak artropump ( ekleme verilen sıvı basıncını otomatik ayarlayan bir cihaz), artrocare ( radyofrekans akımı ile çalışan, gereksiz-temizlenmesi istenen dokuları yakıp emerek kanamaya neden olmaksızın ortadan kaldıran bir cihaz), özel artroskobik dikiş setleri gibi cihazların bulunması son derece önemlidir. 

Avantajları;

    Eklem içindeki menisküs, kıkırdak, ağrı duyusu olmayan dokulardır. Artroskobik cerrahi çevre dokulara zarar vermeden ve yaralamadan direkt eklem içine girilmesine ve sadece hasta olan dokulara müdahale edilmesine olanak sağlar. Böylece operasyon sonrası son derece rahattır. 
    Artroskobik cerrahi sırasında eklem içi yapıları çok yakın ve büyütülmüş olarak görülür. Bu sayede hastalıklı dokular çok daha iyi teşhis ve tedavi edilebilirler. 
    Artroskobik cerrahide eklem hareketlerini sağlayan iyileşmesi zor ve ağrılı adele, kapsül gibi dokulara hiç dokunulmamaktadır. Bu özellikle omuzda çok ddaha önemlidir. Böylece ameliyat sonrası eklem hareketleri ağrısız ve rahattır. Ayrıca ameliyat yarası, kanama olmadığından pansuman ihtiyacıda yoktur. Enfeksiyon riski de açık cerrahilere göre çok düşüktür. 

Omuzda artroskobinin oldukça geniş kullanım alanı vardır.

    Tanı amaçlı
    Tekrarlayıcı omuz çıkıkları
    Biceps adelesi uzun başı tendonunun yırtıkları
    Omuz sıkışma sendromu
    Köprücük kemiği başı kireçlenmeleri
    Rotator cuff yırtıkları
    Eklem içi kıkırdak kopmaları ve zedelenmeleri

TEKRARLAYICI OMUZ ÇIKIKLARINDA ARTROSKOBİK CERRAHİ

    Avantajları
    Ek patolojiler (SLAP, loose body,vb) tedavi edilebilir.
    Ağrı daha az
    Rahatsızlık daha az
    Daha kolay rehabilitasyon
    Çevirme hareketlerinde kısıtlanma riski az
    Daha az iz
    Daha kısa cerrahi süresi
    Dezavantajları

    Kemik eksikliğine bağlı çıkıklar tedavi edilemez
    Cerrahi tekniğin mükemmelleşmesi zaman alır
    Yeterli destek dokusu yoktur
    Nüks riski çok küçük oranda da olsa daha yüksektir.

Omuz çıkıklarının değişik tiplerinde değişik artroskobik cerrahi yöntemleri vardır. 
Aşağıda klasik tekrarlayıcı travmatik öne çıkıkların tedavi tekniklerinden bahsedilecektir. 

Burada kullanılan teknikler;
  
1. Artroskobik bankart tamiri; Labrum denilen (bakınız anatomi) omuz yuvasının ön kısmında bulunan kıkırdak destek tekrarlayıcı omuz çıkıklarının en önemli nedenlerinden biridir. Arkada 1 önde 2 küçük bir delik aracılığıyla yapılan bu cerrahide labrum orjinal yerine dikilir. Bu kıkırdak parçayı kemiğe tesbiti için ucunda ip bulunan 3-5 mm lik bir vida kemiğe yerleştirilir ve labrum da ip kullanılarak kemiğe dikilir. 

2. Eklem kapsülünün daraltılması (kapsüler shifting); Labrumun yırtık olmadığı, labrumun tamamen dejenere olduğu tekrarlayıcı omuz çıkıklarında veya labrum tamirine ek olarak yapılır. Amaç tekrarlayıcı çıkıklarla bollaşmış eklemin ön-alt bölümündeki kapsül daraltılır. Daraltma için bol kapsülün alt bölümünden başlanarak yukarı doğru dikişlerle bolluk yedirilir. Bankart tamirinde olduğu gibi 3 delik kullanılarak yapılır. 

3. Dağlama (Shrinkage); Bollaşmış kapsülün artroskobik olarak eklem içinden radyofrekans akımı kullanılarak ısıtılması ve sonrasında kapsülün büzüşmesi ile özetlenebilecek tedavi yöntemidir. Tek başına uygulanabileceği gibi bankart tamirine ek olarak da yapılabilir. Biz İstanbul Ortopedi Grubu olarak komplikasyonları nedeniyle son uluslararası eğilimler doğrultusunda bu yöntemi uygulamıyoruz.

Ameliyat sonrası izleme; Kol 4 hafta askıda kalır. Askıda kaldığı sürece günde 3 kez verilen omuz sallama ekzersizleri yapılır. Hasta 5. günden itibaren banyo yapılabilir. Kolun askıda kaldığı süre içinde askı çıkarılarak omuz sabit kalmak üzere yemek yenilinebilir, bilgisayar kullanılabilir ve yazı yazılabilir. 4-6 haftalar arası pasif ve kısıtlı aktif harekatlere izin verilir. 6-10. haftalarda aktif hareketler çeşitliliği ve arttırılır. Bu süreçte hastalar günlük işlerinin büyük kısmını yapabilir, kolun omuz seviyesinin üzerine yana açılması dışındaki hareketlere izin verilir. 10-12. haftalarda omuz hareketlerinden fırlatma hareketi dışındaki hareketlere izin verilir. 12-16. haftalarda tüm hareketlere izin verilmeye başlanır. 16. haftada spora izin verilir. Tenis, basketbol, voleybol, baseball gibi kolun başüstü pozisyonunda yoğun kullanıldığı sporlara 6. ay sonrasında izin verilir. 


SLAP LEZYONU ARTROSKOBİK CERRAHİSİ

Biceps humeri denilen pazu adelesinin uzun ve kısa olmak üzere iki başı vardır. Uzun baş tendonlaşarak omuz eklemi içine girer ve omuz yuvasının üzerine yapışır. Bu uzun başın eklem içindeki "Y" biçiminde yapıştığı tendon yapının yırtıklarına SLAP lezyonu denir. Hafif yırtıklarda bozuk bölgelerin temizliği sonrası yeniden yapışır. Çok ileri yırtıklarda, yuva üzerinde yapışma yerinden kesilerek tendon daha aşağı tesbit edilir. Yırtıkların büyük kısmının ise labrum yırtıklarında olduğu gibi benzer teknikle dikilmeleri gerekir. Tendonun pozisyonu nedeniyle son derece zor ve teknik bir işlemdir. 
    
       
OMUZ SIKIŞMA SENDROMU - ROTATOR CUFF YIRTIKLARINDA ARTROSKOBİK CERRAHİ (Subakromial boşluk artroskobik cerrahisi)

Hastaların yaş ve tanı durumlarına göre değişik artroskobik teknikler kullanılmaktadır.

1. Bursektomi; Omuz ekleminin hareketini sağlayan rotator cuff (çevirici manşet) tendonları ile akromion denilen kürek kemiği parçası arasındaki yağlayıcı keseciğe "subakromial bursa" denilmektedir. ( omuz anatomisine bakınız ) Normalde önemli koruyucu işleve sahip bu kesecik iltahaplandığında "bursit" denir ve diğer tedavilere cevap vermezse alınması gerekebilir. Bu işlem 1 cm'lik delikten kısa zamanda yapılan bir girişimdir. Artrocare kullanılması operasyonu kolaylaştırması ve ameliyat sonrasının rahat geçmesi nedeniyle büyük avantaj sağlar. 

2. Akromioplasti; Akromion denilen kürek kemiği parçasının yapısal olarak veya kireçlenme sonucu omuz ekleminin hareketini sağlayan rotator cuff (çevirici manşet) tendonlarını sıkıştırması durumunda yapılır. Bursektomi ardından artroskobik olarak kireçlenmeler ve akromionun ön 1/3 lük bölümü kesilir. Bu sırada akromionun körücük kemiği ile yaptığı ekleminde temizlenmesi de sıklıkla gerekir. 

Teknik olarak zor bir işlemdir. Yüzeyin açısının ve temizliğinin mükemmel olması çok önemlidir. 50 yaş altında akromioplasti ancak çok özel durumlarda yapılmalıdır. Aksi halde ilerleyen yıllarda çok ciddi komplikasyonlara neden olabilir. 

3. Köprücük kemiği eklem rezeksiyonu; Özellikle ileri yaşlarda akromion denen kemik çıkıntısı ile köprücük kemiğinin yaptığı eklemin kireçlenerek alttaki omuz ekleminin hareketini sağlayan rotator cuff (çevirici manşet) tendonlarını sıkıştırması durumunda yapılır. Bu olay genellikle akromionun kireçlenmesi ile birlikte olur. Artroskobik olarak bursektomi ardından köprücük kemiğinin akromionla eklem yaptığı tarfından yaklaşık 1 cm lik bölümü yine artroskobik olarak kesilir. Gerekiyorsa akromioplasti eklenebilir.

Ameliyat sonrası izleme; Kol 2 hafta askıda kalır. Askıda kaldığı sürece günde 3 kez verilen omuz sallama ekzersizleri yapılır. Hasta 5. günden itibaren banyo yapılabilir. Kolun askıda kaldığı süre içinde askı çıkarılarak omuz sabit kalmak üzere yemek yenilinebilir, bilgisayar kullanılabilir ve yazı yazılabilir. 2-3 haftalar arası pasif ve kısıtlı aktif harekatlere izin verilir. 3-4 haftalarda aktif hareketler çeşitliliği ve arttırılır. Bu süreçte hastalar günlük işlerinin büyük kısmını yapabilir. 4-6 haftalarda tüm hareketlere izin verilmeye başlanır. 6. haftada spora izin verilir. Tenis, basketbol, voleybol, baseball gibi kolun başüstü pozisyonunda yoğun kullanıldığı sporlara 8 hafta sonrasında izin verilir. 

 4. Rotator cuff (çevirici manşet) yırtığı; Omuz ekleminin ana hareketlerini yaptıran rotator cuff tendonları travma ve aşırı zorlama (overuse) ile sporcu ve gençlerde, aşınma ile ileri yaşlarda sık görülen omuz problemleridir. Tedavide başarının anahtarı erken müdahaledir. Fonksiyon kaybına neden olan rotator cuff yırtıkları 2 yıl içinde tedavi edilmezlerse adelelerde kalıcı bozulmalar meydana gelir ve sonuçlar iyi tamirler sonrası bile kötü olabilir. Artroskobik olarak önce bursektomi yapılır. Yaşlılarda ve gerekiyorsa gençlerde akromioplasti uygulanır. Sonra rotator manşet tendonu labrum tamirindekine benzer biçimde özel vidalarla yapışma yeri olan omuz başına kemiğe dikilir. 

Yırtık büyükse klasik 3-4 delikten yapılan omuz artroskobisine 2-3 delik daha eklemek gerekebilir.

Çok büyük yırtıklara "masif yırtık" denir ki bunlar açık cerrahi ile tedavi edilir. 

Ameliyat sonrası tekrarlayıcı omuz çıkıklarındakine benzer. Burada omuz fizik tedavisinde deneyimli fizyoterapistler tarafından yoğun fizik tedavi çok daha fazla önemlidir. Ayrıca hastanın uyumuda çok önemlidir. İzin verilmeden yapılacak aktif hareketler dikilen tendonun kolayca kopması ile sonuçlanabilir.
OMUZ SIKIŞMA HASTALIĞI 

Sporcular, endüstri işçileri, ev bakım elemanları ciddi omuz ağrılarından sıklıkla yakınırlar. Bunun nedeni rotator manşetin ve omuz başının bulunduğu aralıkta sıkışmasıdır.

Omuz sıkışma sendromu nedir

Omuz sıkışma hastalığı bir veya daha fazla problemin bir arada bulunması ile gelişir. Bu problemler; 

•    Bursa denilen yağlayıcı keseceğin şişmesi ki bursitis denilir. Omuzun yüksek yüklenme altında hızla uzatılması sırasında sıktır. Bu en sık fırlatmaya dayanan sporlarda görülür. Spor dışında boya, cam silme gibi aktivitelerde de olabilir. İleri yaşlarda kendiliğinden de gelişebilir.
•    Rotator manşet tendonlarının şişme- ödem-iltahabı ki tendinit denilir. En sık ani ve yüklenme ile başlanılan sportif aktivitelerde başlar. Buradaki neden adelelerin henüz bu aktiviteye hazır olmamasıdır.
•    Tendonlardaki aşınma ve yırtıklar sanrası kireç depolanması ki Dupley Hastalığı denir.
•    Köprücük kemiği ile kürek kemiği arasındaki eklem kireçlenerek tendonların deçtiği boşluğu daraltır. Bu da sürtünme ile tendonlarda tendinit gelişir.
•    Omuz başının üzerindeki çatının ön kısmının (akromion) aşırı kıvrık olması da kolu yukarıya kaldırma sırasında tendonların buraya sıkışmasına neden olur ve tendinit, ileri vakalarda yırtık gelişir.
    
Belirti ve bulgular

Hastalar genellikle ilk belirtileri görmezden gelirler. Genellikle başlangıçta küçük bir ağrı ve adelelerde hafif bir güç kaybı vardır. Omuz hareket kısıtlılığı ve baş üzeri hareketlerde ileri ağrı daha sonra başlar. 

Bursitis te orta-ileri derecede ağrı ve hareket kısıtlılığı vardır.
Tendinitte ise bazı kesin pozisyonlarda keskin bir ağrı olur. Tekrarlayıcı tendinit atakları rotator manşet yırtığına neden olabilir. 

•  Ağrı
- Ön tarafta
- Ön ve yandan kola yayılır.
- Gece artar

•  Hareket kısıtlılığı
- Omuzu öne (Fleksiyon) ve yana (abduksiyon) kaldırma hareketlerinde üst açılarda kısıtlılık görülür.
- Kolu içe çevirme, sırta götürme, suyen açma-takma gibi hareketlerde kısıtlılık vardır,
- Rotator manşet denilen tendonların yırtıklarında kuvvetsizlikle birlikte görülür.

•  Tanı
- Direkt grafiler (AP, skapula Y, axiller)
- MRG
- Lokal anestezik ile test "impingement testi" ; Bu omuz başı ile çatı arasına lokal anestezik bir ilaç enjekte edilir. Sıkışmadan doğan ağrılar tama yakın geçer ve omuz hareketleri artar. Ağrı geçmesine rağmen hareket artmaz ise bir tendon yırtığı düşünülür. Ağrı geçmez ise ya sıkışma sorununuz yoktur ya da enjeksiyon yapılan bölge doğru değildir.
köprücük kemiği kireçlenmesi tendonların geçtiği boşluğu daraltır.

Başlangıçta tedavi
Bursitte tanıdan hemen sonra ilk olarak istirahat önerilir. Buz uygulaması, ödem giderici ilaçlar,  Ozon enjeksiyonları, ultrasonografi etkin bir tedavi sağlayabilir. Bazen geçici olarak kol askısı kullanılması gerekebilir. Ağrı azalınca omuz güçlendirme ekzersizlerine başlanmalıdır. 

Tendinitte olayı ortaya çıkaran hareketler yeterince uzun süre bırakılırsa iyileşme başlar. Hasta daha sonra tedrici olarak germe ve güçlendirme ekzersizlerine başlar. Ekzersiz öncesi sıcak sonrasında soğuk uygulaması iyi sonuç verir. Daha ciddi vakalarda ESWT ve Ozon enjeksiyonları yararlıdır. 

Bursitis' te cerrahi tedavi uygulanır.
Tendinitiste doktor ek tanı yöntemleri ile etkili diğer faktörleri tesbit etmeye çalışır ve tüm nedenler bir arada düşünülerek cerrahi tedavi önerilir.

Muhtemel bir yaralanmadan nasıl korunulur?
İleri yüklenme yapılan sporcularda dikkatli olmalıdır. Bu vakalarda muhtemel saktlanmalara karşı takımların tıbbi ekipleri uyanık olmalıdır. Ağrı başladığı anda önlemler alınmalıdır. Omuzunuzu rahatsız hissederseniz tenis veya golf oynamaya devam etmeyin. Limitlerinizi zorladığınızda karşılaştığınız omuz ağrılarına ilgisiz kalmayın, dinlenin. Nüks ederse mutlaka ortopediste başvurun.

BEN NE YAPIYORUM?
Omuz sıkışma hastalığının tedavisinde ana karar verdirici konu rotator cuff tendonu yırtığı olup olmaması ve omuz çatısını oluşturan acromion kemiğinin yapısıdır. 

Omuz çatısını oluşturan acromion kemiği normalde düzdür (Tip I acromion). Bazen hafif bir içbükey (konkav) biçiminde (tip II acromion) veya ucu kanca biçimli (tip III acromion) olabilir. Akromionun iç bükey özelliklede kanca biçimli olanlarda kolu yukarı kaldırma sırasında rotator cuff tendonlarını sıkıştırır ileri aşamalarda yırtabilir. 

Sıkışma hastalığı düşündüğüm hastada öncelikle MR ile akromionun cinsini ve rotator cuff ın durumuna bakıyorum. İlk kez sıkışma hastalığı ile başvurmuş ise omuza Ozon enjeksiyonu yapıyor ve ağızdan ödem giderici ilaçlarla yolluyorum. Hareket kısıtlılığı varsa ESWT tedavi de öneriyorum.

Daha önce 1 kez Ozon yapılmış hastalarda 2. kez Ozon yapıp Eswt tedavisi öneriyorum. Tip III akromionu olanlarda Nöral Terapi,  ESWT tedavi deneyebiliyoruz. Eğer ağrı geçmiyor ise artroskopik (kapalı) cerrahi öneriyorum. 

Daha önce 2 veya daha çok ozon enjeksiyonu yapılmış ve yetersiz veya hiç ESWT tedavi yapılmış hastalara da yukarıda olduğu gibi öncelikle 
Nöral Terapi deniyor sonra gerekirse omuz artroskopisi yapıyorum.

Omuz artroskopisinde tüm eklemler gözden geçirilip daha önce tesbit edilmemiş sorunlarda tedavi edilebilmektedir. Omuz sıkışma hastalığında acromiona dügüm hale getirilmekte, köprücük kemiğinin eklemi kireçlenmiş ise temizlenmekte ve "bursa" dediğimiz kesecik alınmaktadır. Bu işlemler 3 milimetrik delikten yapıyor ve hastaların hemen kollarını kullanmalara izin veriyorum.
Omuz döndürücü tendon manşeti yırtıkları

Omuz anatomik olarak çok geniş hareket açıklığı, zayıf eklem teması, bu zayıf teması desteklemek ve hareket açıklığını sağlamak için yer alan kıkırdak ve tendon destekleriyle vucudun en karmaşık eklemidir. Bu eklem ileri yüklenmelere maruz kalır. 

40 yaş üzerinde omuz ağrısı nedenlerinin en önemli nedenlerinden biri rotator cuff yırtıklarıdır. Rotator cuff, humerus (üst kol kemiği)kemiğinin üst ucundaki omuz eklemini yapan baş kısmını çepeçevre saran adele-tendon bir yapıdır. Omuz eklemini yerinde tutar ve omuzun içe-dışa dönüş hareketlerini yaptırır. 
  
Rotator manşet yırtığı gençlerde ve sporcularda ani bir harekette oluşan yaralanma ile oluşabileceği gibi, zaman içinde tekrarlayıcı kolun baş seviyesinin üzerindeki hareketlerde zamanla gelişebilir. 

    Belirti ve bulgular

    * Başüstü hareketlerde daha fazla olmak üzere tekrarlayıcı, devamlı omuz ağrısı
    * Gece ağrısı. Bu ağrı ağrıyan taraf üzerine yatmayı engeller.
    * Adele güçsüzlüğü. Özellikle kolu kaldırmaya çalışırken hissedilir.
    * Omuz hareketleri sırasında tıkırtılar , klik sesleri gelmesi.
    * Omuz hareketlerinde kısıtlılık.
    * Genellikle hastanın ağırlıklı kullandığı kolunda olur.
    * Hastalar rahatsızlığın başlamasına neden olduğunu düşündükleri bir olay tanımlarlar.

     Risk faktörleri
Tekrarlayıcı başüzeri hareketler. Fırlatma sporları, tavan boyama gibi, Aşırı güç, düşme gibi,  Yaşlanmaya bağlı dejenerasyon. Rotator maşetin bulunduğu aralıkta daralma. Rotator manşetin akromion denilen  çıkıntının altındaki yüzey tarafından zedelenmesi     

Yırtığın tesbiti Yukarıdaki bulgulardan herhangi biri mevcutsa zaman geçirmeden doktora başvurun. Şikayetleriniz, hastalığın gelişme öyküsü ve dikkatli bir muayene ile önemli ölçüde fikir sahibi olunabilir. Röntgen incelemesi kemik kaynaklı bulguların tesbitinde yararlıdır. Ancak rotator manşetin direkt izlenebildiği MR ve ultrasonografi gibi tetkikler genellikle kesin tanı ve tedavinin planlanması için gereklidir. 

Rotator manşet yırtıkları parsiyel (tam olmayan) veya tam yırtık biçiminde olabilir. Tendonun bütün kalınlığınca olmayan parsiyel yırtıklar cerrahi olmayan tedaviye iyi yanıt verirler. Cerrahi olamayan tedaviye yanıt vermeyen parsiyel yırtıklar ve tam yırtıklarda cerrahi tedavi gerekir.  

Tedavi seçenekleri Doktorunuz yırtık tam değilse (parsiyel yırtık) aşağıdaki cerrahi olmayan tedavi seçeneklerini önerebilir;

    Dinlenme yırtık tam değil ve aşırı kullanma nedeniyle gelişmişse yardımcı olabilir.
    İlaç ( ağrı ve ödem giderici ilaçlar) ağrının kontrolünde yardımcıdır.
    Kuvvetlendirme ve germe ekzersizleri fizyoterapinin ana parçalarından biridir ve yapılması önerilir.
    Ozon Terapi ve Eswt tedavisi 
    Ultrason lokal ilaç uygulaması ve derin ısı verme özellikleri nedeniyle iyileşme sürecine yararlıdır.

Yukarıdaki yöntemlere cevap alınamayan parsiyel yırtıklar veya tam yırtıklar için çeşitli cerrahi tedavi seçenekleri vardır. Aşağıda tanımlanan yöntemler modern omuz cerrahisi teknikleridir. Burada hangi tekniğin seçileceğine rotator manşetteki yaralanmanın büyüklüğü, yeri, nedenine bağlı olarak karar verilir. Artroskobik müdahale sırasında omuzdaki tesbit edilen diğer patolojilerinde düzeltilmesi şansı vardır.

    Artroskopi yaklaşık 1 cm lik kesilerden omuz eklemi ve çevre dokulara ait görüntülerin bir kamera aracılığıyla monitöre aktarılması ve yine mini aletlerle görüntü kullanılarak hastalığın ameliyatının yapılması prensibine dayanır. Omuzda kemik çıkıntılarının kaldırılması adele ve tendondaki küçük yırtıkların tedavisinde tek başına yeterli olabilir. Mini-açık tamir artroskobi ile birlikte kullanılarak bir kaç santimetrelik küçük kesilerden tam yırtıkların tedavisine olanak verir.  Açık tamir yaralanmanın çok ciddi olduğu vakalarda uygulanır. Burada doku transferi, tendon grefti uygulamaları yapılabilir.

Rehabilitasyon 

Tüm omuz hastalıklarında olduğu gibi rotator manşet yaralanmaları ardından normal fonksiyonlara dönüş zaman alır. Cerrahi tedaviler sonrası bu zaman 6 ay veya daha uzun olabilir. Temel prensip eklem hareketlerini arttırıcı ve adele gücünü geliştirici hareketlerin yapılmasıdır. Doktorunuzun vereceği programı uygulamak nihai sonuçta operasyon kalitesikadar belirleyicidir. İyi ellerde yapılan cerrahi ve iyi bir Eswt ve Nöral Terapi programı sonrası % 90 civarında tatmin edici sonuçlar alınabilmektedir.
SLAP superior labrum anterior - posterior un baş harfleridir . Biceps humeri denilen pazu adelesinin uzun ve kısa olmak üzere iki başı vardır. Uzun baş tendonlaşarak omuz eklemi içine girer ve omuz yuvasının üzerindeki kıkırdak halkaya önden arkaya kadar yapışır. Bu uzun başın eklem içindeki "Y" biçiminde yapıştığı tendon yapıya SLAP, yırtıklarına da SLAP lezyonu denir.

Tip I de hafif bir bozulma ve tırtıklanma vardır. Tip II ve IV te biceps tendonu yapışma yerinden ayrılmıştır. Tip III te biceps tendonu sabit kalırken üst kıkırdak halka yırtılır.

Yırtık mekanizması;
Açık kol üzerine düşme
Ağır cisim taşıma
Köpek gezdirme sırasında büyük köpeklerin aniden tasmaya asılması gibi

Klinik bulgular

%22-66 hastalar oranında tek, travmatik bir olaydan bahsederler. Hastalara klik, takılma, atlama yakınmaları vardır. Ön omuz ağrısı en sık rahatsızlıklardandır. Özellikle sporcularda baş üzeri hareketlerde (voleybolda smaç, teniste servis, vole gibi) keskin bir ağrı hissedilir.

SLAP lezyonu sadece % 25 oranında tek başına bulunur. Büyük oranda omuzdaki diğer problemlerle birliktedir. Bu nedenle tanı koymak son derece güçtür. Diğer omuz patolojilerinin aksine MR da hiçbir bulguya rastlanmayabilir. Bu nedenle kesin tanı geçmeyen omuz ağrıları nedeniyle yapılan artroskopilerde konur.

TEDAVİ

Eswt tedavi;1.öncelikle denenmeli
Ek patolojilere de konsantre olunmalı
Ağrı öncelik, geçtikten sonra biceps kuvvetlendirilmesine geçilmeli
Baş üzeri aktivitelere -sporcularda- yavaş yavaş geçilmeli.

 Artroskopik tedavi

Hafif yırtıklarda bozuk bölgelerin temizliği sonrası yeniden yapışır. Çok ileri yırtıklarda, yuva üzerinde yapışma yerinden kesilerek tendon daha aşağı tesbit edilir. Yırtıkların büyük kısmının ise labrum yırtıklarında olduğu gibi benzer teknikle dikilmeleri gerekir. Tendonun pozisyonu nedeniyle son derece zor ve teknik bir işlemdir.

Artroskopi sonrası;

· 2-4 hafta kol askısı kullanılır.
· Hemen pasif (hastanın adelelerini kullanmasına izin verilmeden) eklem hareketleri fizyoterapistler tarafından başlanır.
· Hastanın katılımı ile kuvvetlendirme 4-12. haftalarda yapılır.
· Full aktivite 12.haftadan sonra
TEKRARLAYICI OMUZ ÇIKIKLARI

İlk omuz çıkığı genellikle oldukça büyük bir travmayla olur. Yeterli tedavi olmuş veya olmamış kişilerde ikinci ve sonraki çıkıklar şaşırtıcı derecede kolay olabilir. İlk çıkık sonrası tedavi kurallarına uygun yapılmış bile olsa yeniden çıkma olasılığı vardır. Özellikle ilk çıkık 20 yaş altında olmuşsa % 80 nin üzerinde yeniden çıkık olasılığı vardır. 40 yaş sonrası ilk omuz çıkığı geçiren hastalarda tekrarlayıcı çıkık oranı %20 lere iner.

İlk çıkık sırasında omuz sabitliğini sağlayan dokuların bir kısmının iyileşememesi yeniden çıkığa neden olur. Bunlardan en sık görüleni labrum denen kıkırdak desteğin kemiğe yapışma yerinden ayrılmasıdır. (omuz anatomisine bakınız) Ayrıca omuz kapsülündeki gevşemede ana nedenlerdendir. Ayrıca humerus kemiğinin başındaki defektlerde sorumlu tutulmaktadır. Bu problemlerin onarıldığı cerrahi müdahaleler sonrası bile yeniden çıkıklar görülebilmektedir.

Tekrarlayan çıkıklar omuz ekleminde bozulma ve kireçlenmelere neden olurken omuz çevresi adele ve tendonlarda kalıcı hasarlar oluşturabilir. Ayrıca beklenmeyen zamanlarda oluşan omuz çıkıkları ek sakatlıklara da neden olur. Bütün bu nedenlerle tekrarlayan omuz çıkıklarında cerrahi tedavi önerilir.

Tekrarlayıcı çıkık (instabilite) tipleri

1- Travmatik çıkıklar

Bunlar; ilk çıkığın önemli bir travma (düşme,çarpma,trafik kazası vs.) olduğu, tek yöne (öne veya arkaya) çıkık olabilen, labrum denen omuz destek kıkırdağının yırtığı ile görülen (Bankart lezyonu) , ve tekrarlayıcı çıkıklarında sadece cerrahi tedavinin etkili olduğu çıkık tipidir. Bu özelliklerinden dolayı tıp literatüründe İngilizce Travmatik, Unilateral, Bankart lezyonu, Surgery nin başharflerinden oluşan TUBS instabilitesi de denmektedir.

Tekrarlayıcı omuz çıkıklarının % 90 ı klasik travmatik çıkıklardır. İlerleyen vakalarda çıkıklar çok kolay olabilmekte ve hastalar genellikle omzunu kendileri yerleştirmeye başlamaktadırlar. Tek tedavi seçeneği cerrahi dir. 

2. Atravmatik çıkıklar

Bunlar; ilk çıkığınönemli bir kaza olmadan, günlük hareketlerde yapılan fazla zorlama sonrası (kolu çevirmek, fırlatma, ters bir hareket yapmak gibi), hem arkaya hem öne çıkan, genellikle her iki omuzda görülen, tedavisinde önceliğin fizik tedavi olduğu ve operasyonunda da kapsül operasyonlarının yapıldığı çıkık tipidir. Bu özelliklerinden dolayı tıp literatüründe İngilizce Atravmatik, Multidirectional, Bilateral, Rehabilitation ve Inferior kapsüler shifting in başa harflerinden oluşan AMBRİ instabilitesi denmektedir.

Bu hastalarda omuz çok kolay çıkmakta ve yerine girmektedir. İyi ve deneyimli ellerde yapılan fizik tedavi ile % 80 tedavi olmaktaır. Fizik tedaviye cevap vermeyenler ise cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.

3- İstemli çıkıklar

Hastalar omuzlarını istemli olarak öne ve arkaya çıkarıp yerine yerleştirirler. Bu psikolojik komponentlerin bulunduğu atravmatik (AMBRİ) çıkıklar olarak sınıflandırır.

Bu hastaların öncelikle istemli çıkık yapmaktan vazgeçmeleri gerekir. Bunun için bazen psikolojik tedavi gerekebilir. İstemli çıkık yapmaktan tamamen vazgeçen hastalarda atravmatik (AMBRİ) çıkıktaki gibi tedaviye devam edilir. Fizik tedaviye rağmen belirli hareketlerde çıkık oluşuyorsa cerrahi tedavi denenebilir fakat cerrahi tedavi başarısı oldukça düşüktür.

Tedavi yöntemlei

Değişik cerrahi tipleri vardır. Bunların her birinin avantaj ve dezavantajları vardır. Bir cerrahiden beklenen özellikler şunlardır;

1.  Düşük nüks oranı
2.  Düşük komplikasyon oranı
3.  Düşük yeniden operasyon oranı
4.  İleride artrit olasılığı düşük
5.  Hareket kısıtlılığı yapmayan
6.  Eklem içinin görülmesine izin veren
7.  Yeniden çıkığa neden olan problemlerin giderildiği
8.  Vakaların büyük çoğunluğuna uygulanabilen olması.

Genelde artroskobik % 80, açık operasyonlar ile % 85 ler civarında başarı sağlamaktadırlar. Artroskobik cerrahi omuzda oldukça az cerrah tarafından yapılabilmektedir. Teknik olarak oldukça zor ve özel bir eğitim gerektiren bir tekniktir.

Tekrarlayan çıkıktan nasıl korunulur?

Omuzunuz ilk çıktığında derhal doktora başvurun. Çıkığın yerleştirilmesi kolayca başarılamazsa fazla zorlamadan genel anesteziyle yapılmalıdır. Çıkık yerine yerleştirildikten sonra omuz 3-4 hafta gevşek bir tesbit yapılmalıdır. Bu tesbit iyileşebilecek dokuların iyileşmesine olanak verir. Tesbit sonrası omuz adelelerinin kuvvetlendirilmesi de önemlidir. Bütün bunlara rağmen omuzunuz yeniden çıkabilir.



TEKRARLAYICI OMUZ ÇIKIKLARINDA ARTROSKOBİK CERRAHİ

Avantajları
• Ek patolojiler (SLAP, loose body,vb) tedavi edilebilir.
• Ağrı daha az
• Rahatsızlık daha az
• Daha kolay rehabilitasyon
• Çevirme hareketlerinde kısıtlanma riski az
• Daha az iz
• Daha kısa cerrahi süresi


Dezavantajları
• Kemik eksikliğine bağlı çıkıklar tedavi edilemez
• Cerrahi tekniğin mükemmelleşmesi zaman alır
• Yeterli destek dokusu yoktur
• Nüks riski çok küçük oranda da olsa daha yüksektir.


Omuz çıkıklarının değişik tiplerinde değişik artroskobik cerrahi yöntemleri vardır. Aşağıda klasik tekrarlayıcı travmatik öne çıkıkların tedavi tekniklerinden bahsedilecektir.

  Burada kullanılan teknikler;

1. Artroskobik bankart tamiri; Labrum denilen omuz yuvasının ön kısmında bulunan kıkırdak destek tekrarlayıcı omuz çıkıklarının en önemli nedenlerinden biridir. Arkada 1 önde 2 küçük bir delik aracılığıyla yapılan bu cerrahide labrum orjinal yerine dikilir. Bu kıkırdak parçayı kemiğe tesbiti için ucunda ip bulunan 3-5 mm lik bir vida kemiğe yerleştirilir ve labrum da ip kullanılarak kemiğe dikilir.

SLAP lezyonu artroskobik cerrahisi ; Biceps humeri denilen pazu adelesinin uzun ve kısa olmak üzere iki başı vardır. Uzun baş tendonlaşarak omuz eklemi içine girer ve omuz yuvasının üzerine yapışır. Bu uzun başın eklem içindeki "Y" biçiminde yapıştığı tendon yapının yırtıklarına SLAP lezyonu denir. Hafif yırtıklarda bozuk bölgelerin temizliği sonrası yeniden yapışır. Çok ileri yırtıklarda, yuva üzerinde yapışma yerinden kesilerek tendon daha aşağı tesbit edilir. Yırtıkların büyük kısmının ise labrum yırtıklarında olduğu gibi benzer teknikle dikilmeleri gerekir. Son tendonun pozisyonu nedeniyle son derece zor ve teknik bir işlemdir.

2. Eklem kapsülünün daraltılması (kapsüler shifting); Labrumun yırtık olmadığı, labrumun tamamen dejenere olduğu tekrarlayıcı omuz çıkıklarında veya labrum tamirine ek olarak yapılır. Amaç tekrarlayıcı çıkıklarla bollaşmış eklemin ön-alt bölümündeki kapsül daraltılır. Daraltma için bol kapsülün alt bölümünden başlanarak yukarı doğru dikişlerle bolluk yedirilir. Bankart tamirinde olduğu gibi 3 delik kullanılarak yapılır.

 
TORASİK OUTLET SENDROMU 

Sıradışı bulgu ve belirtilerle giden bir hastalıktır. Bu hastalık akla gelmezse tanı zordur. Bu nedenle tanı çoğunlukla geç konur.

TOS ismini köprücük kemiği ile 1. kaburganın arasındaki boşluktan alır. Bu dar geçiş yolu kola giden ana damarlar, ana sinirler ve bazı adeleler tarafından doldurulur. Ana damarlar göğüs kafesinden, ana sinirler omurdan ayrılırlar. Bu dar geçişi kullanarak koltuk altından kola doğru devam ederler. TOS, bu aralıkta veya çıkışında damar veya sinirlerin basıya uğraması sonucu çıkan rahatsızlıkların bütününe verilen adıdır.

TOS yaralanma, hastalık veya doğuştan anomaliler nedeniyle olabilir. Kötü duruş pozisyonu, şişmanlık bu hastalık belirtilerini belirginleştirir. Göğüs kökenli omuz kasları köprücük kemiğini yerinde tutacak kadar kuvvetli değilse köprücük kemiği aşağı doğru çöker ve damar-sinir basısına neden olabilir. Doğuştan ekstra kaburga, boyun adeleleri anormalileride TOS nedeni olabilir. TOS olan hastalarda psikolojik problemler de sıkça görülür. Bu tür psikolojik problemlerin nedeni tam anlaşılamamıştır.

Belirtiler hangi yapıların bası altında kaldığı ile ilgilidir.

Damar basılarında kola ve ele giden kan miktarı azalır. Buna bağlı olarak o kol ve elde soğukluk, çabuk üşüme, çabuk yorulma şikayetleri olur. Muayenede o kolda tansiyon daha düşük, nabız daha hafif alınabilir. Bu yakınmaların şiddeti bası miktarı ile doğru orantılıdır.

Sinir basılarında boyun hareketleri ile değişebilen net tanımlanamayan ağrılar olur. Bu ağrılar boyun omuz kol ve ele yayılabilir. Başüstü aktivitelerde zorluk olur. Hem damar hem de sinir basısı varsa bulgularda beraber ve yakınmalar oldukça karışık hale gelir. Hastanın beraberindeki psikolojik sorunlar nedeniyle genellikle tüm problemleri psikolojik sanılarak hastalık atlanılabilir.

Doktorunuz TOS düşündüğü anda bir seri test içeren muayenenizi yapacaktır. Röntgen, MR , EMG (sinir fonksiyonlarını inceleyen bir test), Dopler (damarları görüntüleyen ultrosonografik bir tetkik) gibi inceleme tetkikleri ile hastalığın ciddiyet derecesini tesbit eder.

Cerrahi olmayan tedavi ve korunma

TOS olan hastaların büyük kısmı cerrahi olmayan fiztoterapi, ekzersiz, diyet ve ilaçla tedavi edilebilirler.

• Fizyoterapi ile omuz çevresi kaslarını kuvvetlendirerek köprücük kemiğinin daha iyi desteklenmesi sağlanarak bası azaltılır.
• Antienflamatuar-antiromatizmal ilaçlar ağrının azalmasına yardımcı olur.
• Fazla kilolara sahipseniz bir Mora Terapi uzmanı gözetiniminde kilolarınızı veriniz. Bu bölgedeki yağlanma zaten dar olan kanalı daraltan ciddi bir faktördür.
• Omuzunuzu aşırı kullanmak zorundaysanız işinizi değiştirin.
• Duruş ekzersizleri yapınız. Bu hareketleri günde 2 kez 10 ar tekrar yapınız.

1. Köşe germe egzersizi; Bir duvar köşesine yarım metre uzakta durunuz. Omuz genişliğinde her bir elinizi bir duvara koyunuz. Köşeye doğru göğsünüzde bir gerilme hissedene kadar eğiliniz. 5 saniye tutunuz.
2. Boyun germe; Sol elinizi başınızın üstüne, sağ elinizi omuzunuzun arkasına koyunuz. Başınızı boyun sağında gerilme hissedene kadar sola çekiniz. 5 saniye tutunuz.Sonra diğer tarafta tekrarlayınız.
3. Omuz çevirme; Omuzlarınızı yukarı, arkaya ve aşağı gererek çeviriniz.
4. Boyun çekme: Boynunuzu düz olarak geriye bastırınız. Bu sırada çene seviyesini koruyunuz. 5 saniye tutunuz.

Boyun fıtığınız var veya bu hareketleri yaparken ağrı hissederseniz doktorunuza danışınız.
• Omuz üzerinden askılı ağır çanta taşımayınız. Bu körücük kemiğini aşağı bastırarak varolan yakınmalarınızı arttıracaktır.

Cerrahi tedavi
Yukarıdaki önlemlere rağmen 3 ay içinde belirgin iyileşme bulguları yoksa doktorunuz cerrahi tedavi önerebilir. TOS nedenine göre cerrahi tedavi seçilir. İyi bir cerrahi tedavi sonrası tüm yakınmalar ortadan kalkar. 
Sizi Arayalım
Logo
E-BÜLTEN’e KAYIT OL !
  Güncel duyurulardan haberdar olmak için lütfen e-bültene kayıt olun. . .
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
Bu bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Web Tasarım_medyatör